İslami takvim olan Hicrî takvime göre Zilhicce ayı 10’uncu günü itibariyle dört gün boyunca süren, İslam dininin iki bayramından biri olan Kurban Bayramı tüm dünyadaki Müslümanlar tarafından kutlanmaktadır. Özellikle de nüfusun büyük çoğunluğunun Müslüman olduğu ülkelerde resmi tatil de ilan edilen Kurban Bayramı, insanların bir araya gelmesine ve dayanışmasına da vesile olur. Dinimiz İslam’ın en önemli iki bayramından biri olan Kurban Bayramı hikayesi de bir o kadar ilgi çekicidir. Minber’in Kurban Bayramı geleneklerini ve Kurban Bayramı tarihini ayrıntılarıyla incelediği Kurban Bayramı hikayesi bu yazımız ile okurlarla buluşmaktadır. Kurban Bayramı nasıl ortaya çıktı? Kurban Bayramı hikayesi nedir? Kurban Bayramı nasıl kutlanır? Kurban Bayramı tarihi nedir? İşte tüm yanıtlar...
Kurban Bayramı Nedir?
Kutsal dinimiz İslam’da kurban terimi, Allah’a yakın olmak ve Allah rızasına ermek amacıyla kesilen hayvan anlamına gelmektedir. Kurban Bayramı’nın çıkışı da Kur’an-ı Kerim’de geçen, Hz. İbrahim ile oğlu Hz. İsmail ile ilgili olaya dayanmaktadır. İslamiyet’te kurban derin bir adanmışlığı, kişinin Allahu Teala için her şeyi feda edebileceğini, ona teslimiyeti ve şükür duymayı ifade eder. Kurban kesmek, hem Müslümanlar hem de Müslüman toplumlar için pek çok fazileti olan bir ibadet türüdür. Kurban kesen Müslüman kişi, bu eylemi ile Allah’ın emirlerine boyun eğdiğini ve kulluk bilincinde olduğunu ortaya koyar.
Hicrî takvimde Zilhicce ayı olan ayın 10’uncu gününde kutlanmaya başlanan Kurban Bayramı, tüm Müslüman alemi tarafından 4 gün boyunca kutlanmaktadır. Kurban Bayramı sayesinde, yılın geri kalanında et satın alamayan ya da çok az miktarda et tüketmek zorunda kalan yoksul aileler, Kurban Bayramı gelenekleri sayesinde et yemek fırsatına erişirler. Tüm yardımlaşma ve dayanışmanın Allah rızası için yapıldığı bu mübarek bayramda, zenginler dünya malına tutkun hallerinden arınır ve yoksullar da karamsarlığa kapılmaktan kurtulurlar.
Kurban Bayramı Nasıl Kutlanır?
Kurban Bayramı, tüm dünyadaki Müslümanlar tarafından hevesle kutlanan en önemli dini bayramlardan bir tanesidir. “Kurban Bayramı nasıl kutlanır?” sorusunun cevabı ülkeden ülkeye değişiklik gösterse de bazı Ramazan Bayramı gelenekleri ve ibadetleri hiç değişmez. Dünyanın her yerinden Müslümanlar Bayram namazında bir araya gelir, birlik ve beraberlik içerisinde Bayram hutbesi dinler. Güneşin doğuşundan takribî 45 dakika kadar sonra, cemaatle birlikte bayram namazı kılınır. Türkiye’de de başka ülkelerde de kurban genellikle Kurban Bayramı’nın ilk günü kesilir. Bayram namazı ve Kurban Bayramı kahvaltısının ardından usulüne göre kurbanın kesilmesi ve dağıtılması işine koyulunur.
Kurban Bayramı’nda kesilen kurbanın etleri üç parçaya bölünür ve parçaların eşit olduğundan emin olunur. Kesilen etin üçte biri kişinin akrabalarına, üçte biri ise yoksul kişilere pay edilir. Etin geriye kalan üçte birlik kısmı, kurbanı kesenin ailesine ait olur. Kurban etinden yapılan yemekler tüm Kurban Bayramı boyunca bayram ziyareti gelenlere ikram edilir. Ayrıca her bayramda olduğu gibi Kurban Bayramı’nda da çocuklara harçlık ve şeker vermek, hem çocuklara hem yetişkinlere dini hediyeler dağıtmak da adettendir.
Hz İbrahim'in Hikayesi
Kurban Bayramı gelince, hem Müslümanlar hem de Müslüman olmayanlar tarafından en çok sorulan sorulardan bir tanesi de “Kurban Bayramı nasıl ortaya çıktı?” sorusudur. Kutsal dinimiz İslam’da Kurban Bayram tarihi, Hz. İbrahim’in hikayesi ile başlar. Hz. İbrahim’in oğlu Hz. İsmail’i kurban etmeye nezretmesinin hikayesi, Allah’a tamamen teslim oluşun en nadide örneklerindendir. Hz. İbrahim Aleyhisselam’ın yıllar geçse de bir evladı olmamaktadır. O da ellerini kaldırarak Allah’a ona hayırlı ve salihlerden olacak bir evlat vermesi için dua eder. Duasının üzerinden yılların geçmesinin ardından Hz. İbrahim Mısır’a kadar hicret etmiştir. Mısır da kaldığı müddet boyunca ona katılan Hacer isimli kişi, bir süre sonda Hz. İbrahim Aleyhisselam’ın eşi olur. Bundan bir süre sonra da Allahu Teala onlara bir çocuk nasip eder. Adı İsmail olan bu çocuğun doğumundan bir süre sonra, Hz. İbrahim’in eşi Sare’nin söylemesiyle, Hz. İbrahim Hacer’i ve Hz. İsmail’i yanına alıp yola çıkar.
Mekke yakınlarında, bugün Kâbe’nin bulunduğu yerde bir ağacın altında duran Hz. İbrahim Aleyhisselam, ana ve oğulu burada bırakır. Hz. Hacer, Allah’a olan inancıyla uzun bir süre orada yaşamaya ve Hz. İsmail’i büyütmeye devam eder. Hz. İbrahim’in oğlu Hz. İsmail büyüyüp de delikanlı olunca Hz. İbrahim bir gece rüyasında oğlunu Allah’a kurban ettiğini görür. Tekrar tekrar aynı rüyayı görmeye başlayan Hz. İbrahim’in hikayesi de böylece başlamış olur. Hz. İbrahim oğlunun da rızasını alarak onu Mina’ya götürür. Hz. İsmail’i Allah’a kurban etmek üzere bıçağı ile oğlunun boğazına dokunur ancak bıçağın kesmediğini fark eder.
Bu gerçek teslimiyet timsali olayın ardından Allahu Teala Hz. İbrahim’e bir koç gönderir ve bunu kurban olarak kabul edeceğini bildirir. Kendisine gönderilen kurbanlık koçu kesen Hz. İbrahim, böylece Hz. İsmail’i kesmekten kurtulmuş olur. Kurban Bayramı hikayesinin de Hz. İbrahim’in hikayesinden kaldığı bilinmektedir. Bu hikaye, Hz. İbrahim kurban ayeti olarak da bilinen Saffat suresinde de geçmektedir. Hz. İbrahim bugün bile dinimizde oldukça mühim bir yere sahiptir. Tüm Müslümanlar bugün, Allahümme salli ve Allahümme bârik dualarında Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in (s.a.v.) yanı sıra Hz. İbrahim Aleyhisselam’ı da anar.