Riyazüs Salihin - İmam-ı Nevevi - Çelik Yayınevi (003394)

İndirim Oranı : %13 İndirim
KDV Dahil : €32,62
İndirimli : €23,76  + KDV
KDV Dahil : €28,27
:

Riyazüs Salihin - İmam-ı Nevevi - Çelik Yayınevi

  • ISBN:                    9789758596102
  • Dil:                        Türkçe
  • Sayfa Sayısı:           1019
  • Cilt: Sert                 Kapak
  • Kağıt Cinsi:             Şamua
  • Ebat:                      17x24 cm

Buhranlı bir çağda yaşıyoruz. Problemlerimizi çözebilmek için en doğru yolun İslâm olduğunda hemfikiriz. İslâm'ı en doğru şekilde anlamanın yolu ise okumaktan geçer. İnsana en doğru yolu gösterecek birinci kaynağın Kur'an, ikinci kaynağın ise Hadis olduğunun bilincine vararak okumak. İnsanların en büyük felaketlere sürüklendiği asrımızda cehaletin her türlüsünden kurtulmak İslâm Kültürünün bu ana kaynaklarına sarılmakla ancak mümkündür.

Bu vesile ile Yayınevimiz, hadis mecmualarının en önemlilerinden olan gerek tertibinin mükemmelliği, gerek içinde bulunan hadislerin sahihliği ve gerekse hacminin uygunluğu itibariyle İslâm aleminde yaygın bir şöhret kazanmış bulunan ilim çevrelerini aşarak geniş halk kitlelerine mal olmuş RİY ve Acirc;ZÜ'S S ve Acirc;LİHÎN isimli eseri siz muhterem okuyucularımıza sunmaktan dolayı gururludur.

TAKDİM

Alemlerin Rabbi olan Allah (C.C)’a hamd, Yüce Râsûlüne sal ât ve selam olsun.

Kuruluşundan bu yana ilmî ve fikrî eserler yayınlayarak okuyucu-larının ilgi ve beğenisini kazanmış olan yayınevimiz, siz müslüman okuyucularından aldığı güçle hizmet halkasına kıymetli bir eseri daha eklemekten kıvanç duymaktadır.

Bu vesile ile tüm okuyucularımıza teşekkürü bir borç biliriz.

Buhraıjlı bir çağda yaşıyoruz. Problemlerimizi çözebilmek için en doğru yolun İslam olduğunda hemfikiriz, İslam'ı en doğru şekliyle anlamanın yolu ise okumaktan geçer.

Okumak; Allah (C.C)’m kitabını okumak, Rasûlü’nün hadislerini okumak, hidayete varmak, cehaletten kurtulmak için okumak. İnsana en doğru yolu gösterecek birinci kaynağın Kur'an, ikinci kaynağın ise Hadis olduğunun bilincine vararak okumak.

İnsanların en büyük felaketlere sürüklendiği asrımızda cehaletin her türlüsünden kurtulmak İslam Kültürünün bu ana kaynaklarına sarılmakla ancak mümkündür. Bu yüzden okumak ve öğrendiklerimizle amel etmek zorundayız.

Yayınevimiz, hadis mecmualarının en önemlilerinden, gerek tertibinin mükemmelliği, gerek içinde .bulunan hadislerin sahihliği ve gerekse hacminin uygunluğu itibariyle İslam aleminde yaygın bir şöhret kazanmış, ilim çevrelerini aşarak geniş halk kitlelerine mal olmuş RİY ve Acirc;ZÜ'S- SALİHIN isimli eseri siz muhterem okuyucularımıza sunmaktan dolayı gururludur.

Eserin yazarı İslam Dünyasının seçkin şahsiyetlerinden İmam NEVEVÎ'dir. Eseri günümüze kıymetli ilim adamlarından SALİH UÇAN Bey Türkçe'ye çevirmiştir. Mütercim Salih Uçan Bey'e teşekkür eder, diğer çalışmalarında da başarılar dileriz.

Çalışmak bizden, Hidayet Allah'tandır.

Bütün doğrular İslam'a aittir. Hatalarımızdan ötürü esirgemesi ve bağışlaması bol olan Allah'a sığınırız.

ÖNSÖZ

Hamd, âlemlerin Rabbine, salât ü selâm Peygamberimize, O'nun ehline ve sahabilerine mahsustur.

İslâm'ın Kur'amı Kerim’den sonraki ikinci kaynağı Sünnettir. Kelime olarak ve laquo;yol, yordam, gelenek ve raquo; manalarına gelen sünnet, ilmî terim olarak ve laquo;Peygamberimizin (s.a.s.) yolu, uygulaması, geleneği ve raquo; demektir ve Peygamberimizin sözleri (hadisleri), Peygamberimizin hareketleri ile sahabîlerin bazı söz ve hareketleri karşısında susuşu (bu söz ve hareketleri sessizce onaylaması) gibi üç kısma ayrılır.

Hadis terimi çoğunlukla Peygamberimiz’in (S.A.S.) sözlerini ifade ederse de Peygamberimizin davranışları ile O'nun sahabîlerin söz ve davranışları karşısında sessiz onayını nakleden hadislerin sayısı da az değildir.

Her tam hadis iki kısımdan meydana gelir: Birinci kısım hadisin metnini Peygamberimizden duyarak birbirine nakletmiş olan kimselerin (ravilerin) isimlerini ihtiva eder, bu kısma ve laquo;Sened ve raquo; adı verilir, hadisin sağlamlık ve güvenirlik derecesini bu kısım tayin eder. İkinci kısım ise metin, yani hadisin asıl muhtevasıdır.

Hadisler; metinleri, muhtevaları bakımından Kutsî Hadis ve Nebevî Hadis olmak üzere iki kısma ayrılırlar. Kutsî Hadis, sözü Peygamberimiz (s.a.s.)'e manası ise Ulu Allah (c.c.)’a ait olan hadistir. ve laquo;Allah buyurur ki... ve raquo; diye başlar. Nebevî Hadis, sözü ile manası Peygamberimiz (s.a.s.)’e ait olan hadis'e denir ki, hadis denince ilk akla gelen ve hadislerin büyük bir çoğunluğunu meydana getiren bu ikinci kısımdır.

Hadisler senet bölümlerinin niteliği bakımından birçok kısımlara ayrılırlar. Bu tasniflerde göz önünde tutulan ölçüler U'sul-i Hadis ilminin konusunu teşkil eder. Sözkonusu tasniflerin ölçüleri ile bu ölçülere göre meydana gelen hadis kısımlarını açıklamak hem bir önsözün sınırlarını, hem de normal okuyucunun ilgi sahasını aşar. O bakımdan bu konuda teferruata girmeksizin iki önemli tasnif şekline kısaca temas etmek istiyoruz.

Hadisler senet zincirinin tamlığı ve senet zincirindeki ravilerin gü-venilirliği bakımından başlıca üç kısma ayrılırlar:

1) Sahih (sağlam) : Senet zinciri tam ve sened zincirini meydana getiren raviler, hadis alimleri tarafından ve laquo;sözüne güvenilir (sıkat) ve raquo; kimseler olarak kabul edilenlerin hadisleridir.

1- Hasen (güzel) : Sened zinciri eksik veya sened zincirini meydana getiren ravilerin ve laquo;sözüne güvenilir (sıkat) ve raquo; olduğu hakkında ittifak sağlanamayan hadislerdir.

2- Zayıf Sened zincirinde yer alan ravilerden biri veya birkaçı şüpheli sayılan hadislerdir.

Ayrıca rivayet yollarının çeşitliliği bakımından da hadisler üçe ayrılırlar :

1- Mutevâtir: Pek çok ravi tarafından ayrı ayrı zincirler halinde nakledilen hadislere denir.

2- Meşhur: En az üç muhtelif ravi zinciri tarafından nakledilen hadislere denir.

3- Ahad: Yalnız tek ravi zinciri tarafından nakledilen hadislere denir.

Bu arada hadisle az-çok ilgilenen herkesin sık sık duyduğu başka bir terim de ve laquo;Mcvzû ve raquo; terimidir ki, hadis olduğu ileri sürülen bir sözün gerçekte hadis olmadığını, başka bir deyimle o sözün Peygamberimiz’e (S.A.S.) ait olmadığını, ve laquo;uydurma ve raquo; olduğunu ifade eder.

Peygamberimizin zamanında ve vefatından sonraki ilk yıllarda Kur'ân-ı Kerîm'in metin parçaları ile karıştırıl ab i lir endişesi yüzünden hadisleri yazıya geçirmekten umumiyetle kaçınıldığı görülür. Fakat Peygamberimiz tarafından bu konuda ifade edilmiş bir yasaklama sözkonusu değildir. Tersine Amr İbni’l As'm oğlu Abdullah'ın (R. Anhuma) Peygamberimiz’in bazı hutbelerini kaleme aldığını, bu durumu O'na bildirince hareketini tasvip ettiğini, hatta elli kadar sahabînin hadis yazmış olduğunu biliyoruz. Bununla birlikte Kur'ân-ı Kerîm âyetlerinde gösterilen yazıya geçirme titizliğinin hadislerde gösterilmemiş olduğu, bu alanda çoğunlukla hafızaya dayanıldığı kesindir. Uzun zaman büyük bir titizlikle hafızadan nakledilen hadisler Hicri ikinci yüzyılın başlarında kitaplar halinde toplanmaya başlanmıştır. Bu mahiyetteki kitaplar arasında bilhassa altısı İslâm âlimleri arasında yaygın bir şöhret kazanmıştır. Hadis denince hemen isimleri akla gelen ve Kütüb-i Sitte (altı kitab) diye anılan sözkonusu kitaplar şunlardır:

a) Buharî: Muhammed b. İsmail Buharı tarafından derlenmiştir, içinde yedi bin iki yüz yetmiş beş hadis vardır.

b) Müslim: Ebu'l-Hüseyin Müslim Nişaburi tarafından derlenmiştir.

c) Tirmizî: Muhammed b. İsa tarafından derlenmiştir.

d) Ebû Dâvud: Ebü Dâvud, Süleyman b. Sicistanî tarafından der-lenmiştir.

e) Nesâî: Ebû Abdurrahman Ahmed b. Şuayb Nesâî tarafından derlenmiştir.

f) İbn Mâce: Ebû Abdullah b. Mace tarafından derlenmiştir.

Bu altı kitabın ilk ikisi olan Buharı ile Müslim bu alanda apayrı bir önem taşırlar ve kısaca ve laquo;Sahihayn ve raquo; (iki sağlam hadis kaynağı) diye anılırlar.

Saydığımız kitapların dışında yine kaynak niteliğinde daha birkaç önemli hadis kitabı var olduğu gibi, sonraları kaynak kitaplara dayanarak derlenen birçok hadis mecmuaları da görülmüştür.

Bu hadis mecmualarının en önemlilerinden birisi, gerek tertibinin mükemmelliği, gerek içinde bulunan hadislerin sahihliği ve gerekse hacminin uygunluğu yüzünden İslâm âleminde yaygın bir şöhret kazanmış, ilim muhitlerini aşarak geniş halk yığınlarına mal olmuştur. Bu kitap, elinizde bulunan Riyâzü's-Sâlihîn mecmuasıdır.

Riyâzü's-Salihîn mecmuasının derleyicisi Hicri 631 yılında Şam’ın Neva kasabasında doğan ve yine hadis ile ilgili daha birçok eserin sahibi olan Ebû Zekeriyyâ Muhyiddîn Yahyâ b. Şeref Nevevî'dir.

Elinizdeki eser, Riyazü's-Sâlihîn’in Rıdvan Muhammed Rıdvan ta-rafından gözden geçirilip baskıya hazırlanan ve 1973 yılında Beyrut’da basılan nüshasından tercüme edilmiştir.

Not: Kudsî hadislerin rakamları siyah kare içine alınmıştır.

Salih Uçan Eylül, 1979 Fatih

İÇİNDEKİLER

3- İhlas, gizli - açık her çeşit, iş, söz ve davranışa niyet ederek başlamak 12

4- Tevbe etmek 21

5- Sabretme k 42

6- Doğrulu k 62

7- Murâkab e 66

8- Takv â 73

9- Yakîn ve Tevekkül 76

10- İstikâmet (Doğruluk) 84

11- Varlıkların azametini, dünyanın faniliğini, kıyametin korkunç hallerini, dünya ve ahiretin bütün işlerini düşünerek nefsin arzularına engel olup, terbiye ederek doğru yola yöneltmek için düşünmek 86

12- Hayırlı işlere koşmak ve iyilik yapmak isteyenleri de hayra teşvik etmek 87

13- Ciha d 92

14- Ömrün sonuna doğru daha çok hayır işlemeyi teşvik etmek 101

15- Hayır yollarının çokluğu 105

16- İbadette ölçülü olmak 116

17- Amellere devam etmek 126

18- Sünnete ve sünnet edebine devam etmek 128

19- Allah’m hükmüne boyun eğmenin gerekliliği bu yola davet edip, iyiliği emrederek kötülükten sakındıran kimsenin söyleyeceği sözler 135

20- Bid’at ve sonradan ortadan çıkarılmış şeyleri yasaklamak 138

21- İyi veya kötü çığır başlatanlar 140

22- Hayra kılavuzluk etmek, hidayete ve sapıklığa çağırmak 142

23- İyilik ve takvada yardımlaşmak 145

24- Nasiha t 146

25- İyiliği emretmek ve kötülükten sakındırmak 148

26- İyiliği emredip kötülükten sakındırmasına rağmen sözü ile davranışı birbirini tutmayanın cezasının şiddeti 157

27- Emaneti ehline vermek 158

28- Haksızlığm haram oluşu, zorla alınanın sahiplerine iade edilmesi ....165

29- Müslümanlarm dokunulmaz haklarına saygı göstermek, onlara haklarını açıklamak, şefkatli ve merhametli olmak 175

30- Müslümanların ayıplarını örtmek ve zaruret olmadıkça yaymaktan kaçınmak 182

31- Müslümanlarm ihtiyacını karşılamak 184

Şefaa t 186

31 - Arabuluculuk 187

32- Düşkün, yoksul ve kendi halindeki Müslümanların fazileti 190

33- Yetimlere, kız çocuklarına, düşkün, yoksul ve umutsuzluğa düşenlere ilgi göstermek, yardım etmek ve şefkatli olmak 196

34- Kadmlara iyi davranmayı tavsiye etmek 202

35- Kocanm karısı üzerindeki hakları 206

36- Aile fertlerini geçindirmek 209

37- İyiden ve sevilenden harcamak 213

38- Kişinin ev halkına ve emri altındaki diğer kimselere iyiliği emredip kötülüğü yasaklaması 214

39- Komşu hakkı ve onunla ilgili tavsiyeler 216

40- Ana-Babaya iyilik ve yakınları gözetmek 220

41- Ana-Babaya karşı gelmenin ve akrabalık bağlarını kesmenin haram olduğu 233

42- Anne ve Babanın dost ve akrabalarına, zevceye ve diğer ikrama layık kimselere iyilik etmenin fazileti 236

43- Peygamberimizin Ehl-i Beyt’ine karşı iyi davranmak ve onların fazileti 239

44- Alimleri, büyükleri fazilet sahiplerini saymak; onları diğerlerin-den önde görmek, seviyelerini üstün tutmak 242

45- Hayır sahiplerini ziyaret etmek, onlar ile oturup sohbet etmek, onları sevmek, ziyaretlerine koşmak, dualarını istemek ve mübarek yerleri ziyaret etmek 248

46- Allah için sevmek ve bunu teşvik etmek 256

47- Ulu Allah’ın kulunu sevmesinin alâmetleri, bu alametleri ahlak edinmek ve onları kazanmaya çalışmak 262

48- İyileri, düşkünleri ve yoksullan üzmekten sakınmak 265

49- İnsanlar hakkında zahire göre hüküm vermek, iç hallerini Allah’a havale etmek 266

50- Allah’tan korkmak 270

51- Allah’ın rahmetinden ümit etmek 279

52- Allah’tan ümit etmenin fazileti 299

53- Korku ve ümidi birleştirmek 301

54- Allah korkusu ve Allah özlemi ile ağlamanın fazileti 303

55- Dünyaya kapılmamanın, kanaatkârlığın ve yoksulluğun fazileti 308

56- Açlığın, hayat sıkıntısının fazileti; az yiyecek ve içecek, giyecekle yetinmek ve ihtiraslardan uzak durmak 323

57- Kanaat, tok gözlülük, israftan kaçınmak, sadaka vermek, zaruret olmaksızın dilenmeyi kınamak 344

58- İstemeden ve göz dikmeden yardım kabul etmek 352

59- Allah’a güvenerek; iyilik, cömertlik ve hayır yollarında harcamak 353

60- Elinin emeğinden yemek, başkalarından bir şey istememeyi teşvik etmek 361

61- Cimrilik ve el sıkılığından kaçınmak 363

62- Başkalarım kendinden üstün tutmak ve yardım etmek 364

63- Ahiretle ilgili konularda yarışmak ve iyi amelleri çoğaltmak 368

64- Helal yollardan kazanıp hayırlı işlerde harcamak ve şükretmek 369

65- Ölümü hatırdan çıkarmamak ve nefsine hakim olmak 371

66- Kabir ziyareti ve ziyaretçinin sözleri 377

67- Karşılaşılan sıkıntı yüzünden ölmek istemenin mekruh, din konusunda bir fitne ile karşılaşma endişesiyle ölmek istemenin

caiz olduğu 379

68- Şüpheli şeylerden uzak durmak, günah işlemekten korunmak 380

69- Fesat zamanlarında veya dinde bir fitneye kapılmaktan korkulduğunda bir kenara çekilmenin müstehab olduğu 384

70- İyiliği emredip, kötülükten sakındırmanın, başkalarına zarar vermekten kaçınmanın, yapılan sıkıntılara sabretmenin, insanlar ile toplanmanın, Cuma, toplantı ve hayır cemiyetlerine katılmanın, hasta olanları ziyaret etmenin, muhtaç olanları gözetmenin, cahillere doğru yolu göstermenin fazileti 386

71- Mü’minlere karşı alçak gönüllü ve yumuşak huylu olmak 387

72- Kibirlenme ve kendini beğenmenin haram olduğu 391

73- Güzel ahlâk 396

74- Hilm, soğukkanlılık ve merhamet 400

75- Kusurlan bağışlamak ve cahillerden yüz çevirmek 404

76- Eziyetlere katlanmak 407

77- Allah’ın emirleri çiğnenince öfkelenmek, Allah’ın dinini desteklemek 408

78- Yetkililerin yönetimleri altında bulunanlara karşı yumuşak davranmalarını, onlara sevgi ve şefkat göstermelerini emretmek; onları aldatmaktan, sert davranmaktan, dertlerini görmezlikten gelmekten kaçınmak 411

79- Adaletli olmak 414

80- Yöneticilerin günah olmayan emirlerine uymak, günah olanı emrettikleri zaman itaat etmenin haram oluşu 416

81- Mecbur kalmadıkça veya ihtiyaç duymadıkça devlet adamı olmayı istememek, amir olmamayı tercih etmek 421

82- Devlet Başkanım, kadıyı ve diğer devlet sorumlularını salih yardımcılar edinmeye teşvik etmek, onları kötü yakınlar edinmekten ve böylelerinin sözünü dinlemekten sakındırmak 423

83- Devlet adamlığı, kadılık ve buna benzer görevlere bu mevkileri isteyen, bunlara karşı hırs besleyen kimseleri getirmemek 424

84- Hayâ ve faziletle ahlâklanmak 425

85- Develerin ve diğer hayvanların boyunlarına çan takmanın ve yolculuk sırasında köpek ve çan taşımanın mekruh olduğu 881

86- Pislik yiyen deveye binmenin mekruh olduğu 882

87- Mescide tükürmenin yasak olduğu 882

88- Mescidde tartışmanın, yüksek sesle konuşmanın, kayıp mal araştırmanın alış-veriş gibi muameleleri yapmanın mekruh olduğu....883

89- Kokulu şeylerden yiyince kokuları geçmeden önce zaruret olmaksızın mescide girmenin mekruh olduğu 885

90- Hutbe dinlerken dizleri dikip elleri ile tutarak oturmak mekruhtur 886

91- Zilhicce’nin ilk on günü olunca kurban kesmek isteyenin, kurban kesinceye kadar saçlarını ve tırnaklarını kesmenin yasak olduğu 887

92- Peygamber, Kâ’be, Melek, Gök, Hayat, Ruh, Atalar gibi bir varlık adına yemin etmek yasaktır 887

93- Kasten yapılan yalan yemin büyük günahtır 889

94- Yemin etmenin kefareti 891

95- Kasıtsız olarak yapılan yeminin affedildiği, onun için kefaret gerekmediği 892

96- Doğru da olsa, alış - veriş sırasında yemin etmek mekruhtur 893

97- Allah rızası için cennetten başka bir şey istemek ve Allah adına dünyevi bir şey isteyeni boş çevirmek mekruhtur 893

98- Devlet başkanına "şehinşah" demek mekruhtur 894

99- Fasık ve bid’atçılara hürmet ifade eden ünvanlarla hitap etmek yasaktır 895

100- Hastalıklara sövmek mekruhtur 895

101- Rüzgara sövmek mekruhtur, rüzgar eserken ne söyleneceği 896

102- Horoza sövmenin mekruh olduğu 897

103- Yağmur yağmasının yıldızların sayesinde olduğunu söylemeyi yasaklamak 897

104- Bir Müslümana "kafir" demek haramdır 898

105- Kem sözün ve çirkin konuşmanın yasak olduğu 899

106- Güzel edip olmadığı halde güzel konuştuğunu göstermek için yayvan ağızla konuşmanın, halk ile konuşurken onların duymadığı kelimeleri kullanmanın mekruh olduğu 899

107- "Nefsim pis oldu" demek mekruhtur 900

108- Yaş üzüme "kerm" demenin mekruh olduğu 901

109- Evlenmek gibi meşru bir amaç söz konusu olmadıkça bir kadını

bir erkeğin yanında övmemek 902

110- Dua esnasında kesin dilekte bulunmak 902

111- "Allah ve falanca dilerse..." demek mekruhtur 903

112- Yatsı namazından sonra konuşmanın mekruh olduğu 903

113- Meşru bir mazereti olmadıkça, kadının kocasının yatağa davet etmesini reddetmesi haramdır 904

114- Kocası yanındayken ondan izin almadan kadının nafile oruç tutması mekruhtur 905

115- Cemaatin rüku veya secdeden imamdan önce başını kaldırması haramdır 905

116- Namazda eli böğrüne koymak mekruhtur 906

117- Yemeğin yanında canı yemek isterken veya abdest bozma sıkıntısı varken namaz kılmak mekruhtur 906

118- Namazda iken havaya bakmak yasaktır 906

119- Namazda iken başı sağa - sola çevirmek mekruhtur 907

120- Mezarlıklara doğru namaz kılmak yasaktır 907

121- Namaz kılanın önünden geçmek haramdır 908

122- Kamet’ten sonra imama uymayıp, sünnet veya nafile namaz kılmaya başlamak mekruhtur 908

123- Yalnız Cum’a gününü oruca ve Cum’a gecesini namaz kılmaya ayırmak mekruhtur 909

124- İftar etmeksizin iki veya daha fazla günü oruçla geçirmek haramdır 910

125- Kabir üzerinde oturmak haramdır 911

126- Kabirin üzerini kireçle sıvamak ve üzerine duvar yapmak haramdır 911

127- Kölenin efendisinin yanından kaçması ağır bir günahtır 911

128- Şer’i cezalarda şefaat ve iltimasta bulunmak haramdır 912

129- Halkın gelip geçtiği yol üzerlerini, gölgelendikleri yerleri ve su kenarlarını kirletmek yasaktır 914

130- Durgun suya küçük su dökmek yasaktır 914

131- Baba’nm mazeret olmadıkça mal bağışlamada evlatlarından birini diğerine tercih etmesi mekruhtur 915

132- Kadınm ölen birisi için üç günden fazla yas tutması haramdır 916

133- Simsarlık yapmak, pazara mal getiren köylüleri şehir dışında karşılayıp mallarını ucuza almak, başkasının müşterisini ayartıp ona mal satmak, din kardeşinin nikahlamaya talip olduğu bir kadına talip olmak haramdır 917

134- Allah’m müsaade ettiğinden başka yerlerde mal harcamak haramdır 920

135- Ciddi olsun, şaka olsun Müslümana silah ve benzeri şeyler doğrultmak, korkutmak yasaktır 921

136- Ezan okunduktan sonra farz namazı kılmadan mescidden ayrılmak mekruhtur 922

137- İkram edilen kokuyu özürsüz geri çevirmek mekruhtur 922

138- Böbürlenmesinden korkulan kimseyi yüzüne karşı övmenin mekruh; güvenilen kimseyi övmenin caiz olması 923

139- Salgın hastalık olan yere girmek ve oradan kaçarak çıkmak mekruhtur 925

140- Büyücülük ağır bir haramdır 928

141- Düşman eline düşmek endişesi olunca Kur’an-ı Kerim ile yolculuk yapmak yasaktır 929

142- Altın ve gümüş kap kullanmak haramdır 929

143- Erkeğin zaferan ile boyanmış elbise giymesi haramdır 931

144- Bütün bir günü geceye kadar susmakla geçirmek yasaktır 931

145- İnsanm babasından başkasına evlatlık iddiasında bulunması haramdır 932

146- Allah’m ve Resulünün yasakladığı şeyleri yapmaktan sakındırmak 934

147- Yasaklanan bir şeyi yapan kimsenin ne yapacağı ve ne söyleyeceği 935

148- Çeşitli konularla ilgili hadisler 936

371 -İstiğfar 981

372-Cenab-ı Hakk’ın cennette mü’minlere hazırladığı nimetler 987

cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR
Çerez Kullanımı

Wir verwenden Cookies, um Inhalte und Anzeigen zu personalisieren, Funktionen für soziale Medien anbieten zu können und die Zugriffe auf unserer Website zu analysieren. Außerdem geben wir Informationen zu Ihrer Verwendung unserer Website an unsere Partner für soziale Medien, Werbung und Analysen weiter. Unsere Partner führen diese Informationen möglicherweise mit weiteren Daten zusammen, die Sie ihnen bereit gestellt haben oder die sie im Rahmen Ihrer Nutzung der Dienste gesammelt haben. Ihre Einwilligung zur Cookie-Nutzung können Sie jederzeit wieder in der Datenschutzerklärung widerrufen.