Zübdetül Buhari-1470 (001479)

İndirim Oranı : %13 İndirim
KDV Dahil : €39,92
İndirimli : €29,07  + KDV
KDV Dahil : €34,60
:

ZÜBDETÜ'L BUHARİ

  • Çevirmen:             Harun Yıldırım
  • Yayın Tarihi           2016-11-08
  • ISBN                    9789759180935
  • Baskı Sayısı           2. Baskı
  • Dil                        ARAPÇA,TÜRKÇE
  • Sayfa Sayısı           1117
  • Cilt Tipi                 Ciltli
  • Kağıt Cinsi             Kitap Kağıdı
  • Boyut                   17 x 24 cm


Kitabına Giriş

Hamd, ancak Allah içindir. O'na hamdeder, O'ndan yardım ve mağfiret dileriz. Nefislerimizin şerrinden, amellerimizin kötülüğünden O’na sığınırız. Allah kimi hidayete erdirirse onu saptıracak yoktur, kimi de saptırırsa onu hidayete erdirecek yoktur.
Allah’tan başka ilah olmadığına şehadet ederim. O, tektir ve ortağı yoktur. Ve şahadet ederim ki, Muhammed O’nun kulu ve Rasülü’dür.
"Ey iman edenler! Allah'tan sakınılması gerektiği şekilde sakının ve ancak müslüman olarak ölün." (Al-i İmran:102)
"Ey insanlar! Sizi bir tek nefisten yaratan ve ondan da eşini yaratan ve ikisinden bir çok erkekler ve kadınlar üretip yayan Rabbi- nizden sakının. Adını kullanarak birbirinizden dilekte bulunduğunuz Allah'tan ve akrabalık haklarına riayetsizlikten de sakının. Şüphesiz Allah sizin üzerinizdegözetleyiçidir." (Nisa: 1)
"Ey iman edenler! Allah’tan korkun ve doğru söz söyleyin. Ki Allah işlerinizi düzeltsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim Allah ve Ra- sulüne itaat ederse büyük bir kurtuluşa ermiş olur.’’ [Ahzab: 70-71)

ZÜBDETÜ'L BUHARİ


Bundan sonra:
"Muhakkak ki, sözlerin en doğrusu Allah'ın Kelam'ı, yolların en hayırlısı Allah Rasulü Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’in yoludur, işlerin en kötüsü ise sonradan uydurulanlardır. Sonradan uydurulup dine sokulan her amel bid’at, her bid’at sapıklık ve her sapıklık da ateştedir."
‘Hutbetü'l-Hace’ ismiyle meşhur olan bu duayı, cuma hutbelerinde vesair konuşmalarında okuyan Rasulullah, bizzat sahabelere de öğretmiştir. Müslim [867), Nesei [1387)
Buhari’nin Hayatı, Eserleri ve el-Camiu's-Sahihi
a-Nesebi ve Çocukluğu
Muhammed b.İsmail. İbrahim b. el-Muğire b. Berdizbeh künyesi, Ebu Abdullah, nisbesi; el-Cu'fi el -Buhari'dir. Hicri 13 Şevval 194, Miladi 20 Temmuz 810 tarihinde dünyaya geldi.
Buhari’nin büyük ceddi Berdizbeh Mecusi idi. Atalarından ilk Müslüman olan el-Muğire’dir. El-Muğire, Buhara valisi el-Yeman el-Cu’fi’nin delaleti ile İslam’a girdiği için kendisine el-Cu'fi nisbesi verilmiş ve ondan sonra bu nisbe çocuklarına da intikal etmiştir.
Babasını çok küçük yaşta kaybeden el-Buhari'nin, rivayete göre, küçüklüğünde her iki gözü de görmüyordu. Annesinin uzun süren dua ve niyazları kabule mazhar olmuş, oğlunun gözleri açılmıştı. Yetim büyüyen el-Buhari on yaşından itibaren hadis tahsiline başlamış ve hicri 210 yılına kadar öğrenimini memleketinde sürdürmüştür. Daha sonra muhaddis ed-Dâhili’nin derslerine devam etmiş, üstün zekâsı ve kabiliyeti ile takdir kazanmış, hatta hocasının bazı hatalarını düzeltmiştir.
b-İlmi Seyahatleri, Hocaları ve Talebeleri
Buhari ilk seyahatine h.210 yılında annesi ve kardeşiyle hacca giderek başlamış ve bu seyahatlerini Şam, Mısır ve Cezire’ye iki kez, Basra’ya dört kez, Kufe ve Bağdat'a defalarca giderek ilim tahsilini ömrünün sonuna kadar sürdürmüştür. Buhari’nin ayrıca Vasıt, Şam, Humus, Askalan, Belh, Rey, Herat, Nisabur ve Merv’e de gittiği rivayet edilmektedir.
Buhari seyahatleri süresince 1000'in üzerinde şeyhten hadis yazmıştır. Hocalarının en meşhurlarından birkaçı şunlardır:
Mekke’de: el-Humeydi (219/834)
Suriye’de: ve Acirc;dem b. Ebi İyas (220/835)
Bağdad’da: Ahmed b. Hanbel (241/855)
Basra’da: Ebu Asım en-Nebil (212/828)
Kufe’de: Ubeydullah el-Musa (213/829)
Mısır’da: Said b. Ebi Meryem (224/839)
Belh’de: Mekkib. İbrahim (215/831)
Buhari’den ders alan muhaddislerin sayısı bir hayli kabarıktır. Çeşitli şehirlerde verdiği ders meclislerinde 20.000 civarında dinleyici bulunduğu ve Sahih’i 90.000 kişinin rivayet ettiği söylenir. Ondan ders alan, rivayette bulunan talebelerinden bazıları şunlardır.
Müslim b. Haccac (261/875)
Muhammed b. İsa et-Tirmizi (279/892)
Ebu Hatim er-Razi (277/890)
İbnu Ebi Davud (316/927)
Ebu Abdurrahman b. Nesai (303/915)
El-Firabri (320/931)
İbnü Hüzeyme(311/922)
c-Eserleri: Buhari’nin eserlerinin sayısı farklı kaynaklarda 30 dan fazla sayılmaktadır.
el-Müsnedü’l-Kebir
Edebü’l-Müfred
et-Tefsirü’l -Kebir
Kitabu’l-Mebsut fi’l-Hadis
Kitabu’s-Sünen fi’l-Fıkh
Bed’u’l- Mahlûkat
el-Camiu’l-Kebir

ZÜBDETÜ'L BUHARİ


el-Camiu’s-Sağir
Sülasiyyat fi’l-Hadis
Esmau’s-Sahabe
el-Avali fi’l-Hadis
Kitabu’l- Vuhdan
Kitabu’l-Eşribe
et-Tarihu’l- Kebir
et-Tarihu’l- Evsat
et-Tarihu's-Sağir
Kitabu'l-İlel
Hayru'l Kelam fi’l-Kıraati Halfe’l-İmam
Tenviru'l-Ayneyn bi Rafi’l-Yedeyn fi’s-Salât
el-Cami us-Sahih: Buhari’nin Kur'an-ı Kerim’den sonra en güvenilir kitap olarak kabul edilen sahih hadisleri toplayan eseri.
İbn Hacer el-Askalani eserin tam isminin el-Cami'us-Sahihi’l-Müs- ned min hadisi Resulillah sallallahü aleyhi ve sellem ve sünenihi ve ey- yamih olduğunu söylemektedir. Fakat eser Sahihu’l-Buhari diye şöhret bulmuştur.
Üçüncü yüzyıla kadar telif edilen hadis külliyatları, sahih hadislerin yanı sıra hasen ve zayıf hadisleri de ihtiva etmekteydi. Buhari’nin hocası İshak b. Rahuye, sadece sahih hadisleri ihtiva eden muhtasar bir kitaba duyulan ihtiyaçtan söz etmişti. Buhari o günlerde bir rüya gördü. Elindeki bir yelpaze ile Hz. Peygamber’in yanında onu serinletiyordu. Rüya tabirci- leri bunu, Hz. Peygamber’i ona isnat edilen yalanlardan koruma şeklinde yorumladılar. Bunun üzerine Buhari el-Cami’us-Sahih’i, topladığı 600.000 hadisten seçerek meydana getirdi.
İbn Hacer’e göre eserde muallâk ve mütabi’lerin dışında mükerrerleriyle birlikte 7397 hadis, 1341 muallâk rivayet, 341 aded de mütabi bulunmakta, böylece hadislerin toplamı 9082’ye ulaşmaktadır. Bu rakama sahabi ve tabiin sözleri dâhil değildir.
el-Cami us-Sahih’in "terceme" adı verilen bab başlıkları ve bu babla- nn muhtevaları öteki hadis kitaplarından farklı özellikler taşımaktadır. Fıkhi kanaatlerini bab başlıklarında aksettirdiği için, "Buhari’nin fıkhı teracimindedir"sözü şöhret bulmuştur. Tercemeleri bazan bir ayet, bazan kısa bir hadis, bazan da hadisin bir bölümü veya muhtevası oluşturur. Buhari burada fıkhi bir hükmü kesin bir ifadeyle anlatma imkânı bulamadığı zaman tercemeyi soru şeklinde verir.
Tercemelerde kesinlik ifade eden kalıplarla zikrettiği rivayetlerin güvenilir olduğu, kesinlik ifade etmeyen meçhul fiil kalıplarıyla zikrettiği rivayetlerin ise zayıf olduğu anlaşılır. Bu sebeple bab başlıklarında görülen bir rivayet kaynak olarak verilmek istendiğinde onun el-Cami’us-Sahih’te
bulunduğu mutlak bir ifadeyle söylenmemeli, rivayetin tercemede bulunduğu özellikle belirtilmelidir.
Birden fazla hüküm ihtiva eden bir hadisi ilgili olduğu konuların her birinde değişik isnadlarla rivayet etmek ve böylece aynı hadisten azami surette faydalanmaya imkân sağlamak Buhari’nin sıkça başvurduğu bir metotdur. Mesela: Hz. Aişe’nin Berire’yi satın alıp kölelikten kurtarması olayını, ihtiva ettiği çeşitli hükümler sebebiyle, muhtelif bölümlerde yirmi ikiden fazla yerde zikretmiştir. En fazla tekrarladığı rivayet bu Berire hadisidir.
El-Camii’u’s-Sahih’i Buhari’den 90.000 kişi dinlemiş olmakla beraber onu daha sonraki nesillere aktaran ravilerin sayısı oldukça azdır. Bunların başında el-Camii’u’s-Sahih’i, biri Firebr’de, diğeri Buhara’da olmak üzere hocasından iki defa dinleyen Ebu Abdullah Muhammed b. Yusuf b. Matar el-Firebr’i gelir.
d-Vefatı

Buhari seyahatlerini tamamladıktan sonra memleketi, Buhara’ya döndü ve derslerine başladı. Fakat Buhara emiri Halit b. Ahmet ez- Zühli’nin kötü muamelelerine maruz kalınca memleketini terk ederek Semerkand yakınlarındaki akrabalarının yanına geldi. Kendinde yaşama isteği bulamayan Buhari; "Ya Rabbi, yeryüzü bütün genişliğine rağmen bana dar gelmeye başladı, al beni yanma" diye dua ediyordu. Yakarışlarının üzerinden çok geçmeden h.256 yılında Ramazan bayramı gecesi vefat etti.

ÖMER ZİYAEDDÎN EFENDİ’NİN HAYATI
Ömer Ziyaeddin Efendi aslen Dağıstanlıdır. Çirkây’a bağlı Mirti Köyü'nde doğmuştur. Lâzki Aşiretinin Avar Boyu'ndandır.
Doğum yerinde ilk tahsilini yaptıktan sonra İstanbul’a hicret etmiştir. İstanbul'a geldikten sonra ilim tahsine koyulmuştur.
Hafıza gücündeki sağlamlık hayrete değer idi, terceme ettiği "Zübde- tü’î-Buharî"yi ve bazı hadîs kitaplarını ezberlemişti.
İlmî icazeti aldıktan sonra 15 Muharrem 1927 tarihinde Alay Müftüsü olduğundan Edirne'de on altı sene kadar bu hizmeti tam bir istikamet ve dirayetle başardı. Bundan sonra Malkara Kazası, niyabetini kabul ile bu hizmette de on üç sene kalmıştır. Sonra Tekirdağ niyabetine yükseltilerek iki buçuk sene bu hizmeti yerine getirmiştir:
Meşrutiyetin ilânı arkasından İstanbul'a dönüp bir müddet kaldıktan sonra Medine-i Münevvere'ye giderek altı ay kadar da orada kalmıştır. O sırada Hicaz tarafına gelen Mısır Hidîvi Abbas Hilmi Paşa maiyetine geçmiş ve on seneden fazla Mısır memleketinde adı geçen Hidîv'in sarayında ikrama mazhar olmuştur.
1337 tarihinde İstanbul’a dönerek "Daru’l-Hılâfe" medresesinde Hilâfiyat ve ondan sonra hadîs ilmi ile meşgul olmuştur.
17/Rebiulewel/1340 tarihi cuma gecesinde yetmiş beş yaşında olduğu halde ebedî hayata göçerek Süleymaniye Camii çevresine gömülmüştür. Allah'ın rahmeti üzerine, olsun...

MUKADDİME

Kur'an-ı Kerîm’de Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellem'ın sünnetiyle hükmetmeyi öngören pek çok ayet vardır. Ben bu mukaddimede Kur’an ve Sünnete dönmenin gerekliliği ile ilgili bazı ayetleri zikredeceğim. "Muhakkak ki nasihat vermek (öğüt vermek) mu’mınlere fayda verir." (Zariyat:55)
Allah Azze ve Celle şöyle buyuruyor:
"Allah ve Rasülü, bir işe hükmettikleri zaman, mü'min erkek ve mü’min kadının kendi işlerinde artık başka bir şeyi seçmeye hakları yoktur. Kim Allah’a ve Rasülü’ne karşı gelirse apaçık bir sapıklığa
düşmüş olur." (Ahzab: 36)
"Bunlar Allah'ın (kulları için koyduğu) hudutlarıdır. Kim Allah a ve Rasûlü'ne itaat ederse, O da onu, içinde daimi kalacağı (ağaçları) altından ırmaklar akan cennetlere sokar; bu da en buyuk kurtuluştur." (Nisa: 13)
"Sana indirilen (Kur’an)’a ve senden önce indirilen (kıtap)’lara inandıklarını iddia eden (şu münafık) kimseleri görmüyor musun? Aslında (fesad ve delalet kaynağı olan) tağutu inkar etmekle emro- lundukları halde, yine de onun önünde muhakeme olunmak istiyorlar. Şeytan da onları (dönüşü olmayan) uzak bir sapıklığa düşürmek
istiyor." (Nisa: 60)
"Onlara "Allah’ın indirdiği (Kur’an)’a ve Peygambere gelin denildiği zaman o münafıkların senden yüzçevirip kaçtıklarını da görürsün." (Nisa: 61)
"Deki; Allah’a ve Rasülü'ne itaat edin, eğer yüzçevirirlerse muhakkak ki Allah kafirleri sevmez." (Al-i İmran: 3 2)
"... Sana da (Ey Muhammed) zikri indirdik ki, insanlara (kendileri için) indirileni açıklayasın, taki düşünüp öğüt alsınlar.’ (Nahl. 44) "Allah'a ve peygambere itaat edin ki, size merhamet olunsun. (Ali-İmran: 132)
"Kim Rasüle itaat ederse, Muhakkak Allah'a itaat etmiş olur."
(Nisa: 80)
"Aralarında hükmetmek için Allah ve Rasülü'ne çağrıldıkları zaman, mü’minlerin sözü sadece işittik ve itaat ettik demeleridir.İşte bunlar kurtuluşa erenlerdir." (Nur: 51)
"Peygamber size ne getirdi ise onu alın; size de neyi yasak etti ise ondan uzak durun." (Haşr:7)
Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyuruyor:
"Size iki şey bırakıyorum; bunlara sarıldığınız müddetçe asla sapıklığa düşmezsiniz. O da Allah'ın kitabı Kur'an ve Rasulü'nün sünnetidir." (İmam Malik, el-Muvatta 2/899, Hakim 1/93)
Allah’a hamdu sena ederiz, Allah’ın Rasülü’ne onun tertemiz ailesine, ashabına ve onların sünnetine tabi olanların üzerine kıyamete kadar salat-u selam olsun.
Asrımızda, Müslümanların içinde bulunmuş oldukları duruma baktığımızda şunu görmekteyiz; Adil ve Hakim olan Allah’ın bir topluma gönderdiği belalar, onların isyanları Allah ve Rasülü’nün emirlerine muhalif davranmaları yüzündendir. Özellikle halkı Müslüman olan ülkelerin fertleri Kur'an ve sünnetten uzaklaşıp, şirk düzenlerinin hakimiyetinden dolayı bir çok fitne ve zorluklarla yüzyüzedir. Neticede ister itikadi, ister amelî olsun kitap ve sünnetten uzaklaşma en korkunç bir şekliyle bugün gözler önündedir. İslam sadece namaz ve oruçtan ibaretmiş gibi kabul edilmektedir. Sünnetin yerini ise; bid'at ve hurafeler almış, sünnete uygun İslâmî bir yaşayış tarzı üzerine Avrupa-i bir yaşayış tarzı her yönüyle tercih edilmiştir.
Nüfusun büyük çoğunluğunu teşkil ettikleri ülkelerde Müslümanlar, kendi inançlarına göre yaşayamazlar. Sebebi ise, İslam'ın hakim olmayışı, küfür rejiminin, tağutun müslümanlar üzerindeki hâkimiyetidir. Buna da fırsat veren Müslümanların bizzat kendilerinden başkası değildir.
Diğer bir etkene gelince; Müslümanların çeşitli fırkalara ve görüşlere ayrılmalarında, ihtilaf ettikleri meselelerde İslâmî bir tavırla, Kitap ve Sünneti hakem kılmayışlarıdır.
Dolayısıyla Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellem'in bütün insanlara örnek olsun diye ortaya koyduğu tertemiz sünneti ihmal ve gözardı edilmekdedir.
Evet bugün Müslümanların zafere ulaşamamalarının en büyük sebebi; İslam'dan uzak olmaları, nefisçilik, taassup, söz ve amellerinin bir olmayışından, ihtilaf ve anlaşmazlık anında, kitap ve sünneti hakem tayin etmediklerindendir. Oysa Allah ve Rasulü birlik ve beraberliği emretmekte, açık delil olduğunda, ona tabi olmayı kesinlikle ayrılığa düşmemeyi emretmektedir.
Şimdi bu gerçeğin ışığı altında ümmete düşen; Kur an ve sünnete ittibaın gerekliliğini görev bilip artık boşa geçirmiş olduğu zamanlarını hatırlayıp, hemen Rabbani kaynak olan Allah'ın kitabına ve Rasülü nün sünnetine dönmesidir. Kurtuluş ancak kitap ve sünnetle amel etmemizle mümkündür.
".... Ben gücümün yettiği kadar İslahtan başka bir şey arzu etmem. Benim başarım, ancak Allah'ın yardımıyladır. Ben yalnız O'na güvenip O'na dayandım ve yalnız O'na dönerim." (Hud Süresi: 88)
Tevfik ve hidayet Allah'tandır. Selam; Kur'an ve Sünnet'e tâbi olanların üzerine olsun.

TERCEMEDE TAKİP ETTİĞİM METOD

ZÜBDETÜ'L BUHARİ

Zübdetü'l Buhari’yi terceme ederken Allah Rasülü sallallahu aleyhi ve selemin muradına en yakın manayı yakalayabilmek amacıyla Sahih-i Buhari’nin meşhur ve âlimler katında muteber olan İbnu Hacer el- Askalâni’nin Fethul-Bari adlı eserinden büyük ölçüde faydalandım.
Hadisin senedinde ise zincirin en sonundaki ravi zikredilmiş, geri kalanı ise tercüme edilmemiştir. Ancak hadisin senedi, Arapça metninde olduğu gibi nakledilmiştir.
Hadisleri tercüme ederken Allah Rasülü sallallahu aleyhi ve selemin muradının hâsıl olabilmesi için geniş ve açıklamalı tercemeye gidilmiş ve bu konuda Allah Rasülü sallallahu aleyhi ve sellemin o hadise yüklediği mana büyük bir titizlikle hadise lanse edilmiş ve bu konuda hadis ulemasının görüşlerine başvurulmuştur.
Sahih-i Buhari’yi Müslümanlar Kurân-ı Kerim’den sonra ikinci kaynak olarak kabul etmişlerdir. Muhammed Ümmeti bu kitabı kabul etmiş ve hadislerin tamamının sahih olduğu hükmünü vermişlerdir.
Sahih-i Buhari de gerçekten bu övgüyü hak etmiştir. Hadis ulemasının bu kitaba verdikleri önem, bunu anlayıp şerhetmedeki çaba ve gayretlerı de bunu göstermektedir. Gerçekten özel olarak Sahih-i Buhari ve genel olarak hadis kitapları büyük çabalarla derlenip hadisler bir araya getirilmiştir. Oyle ki bir hadis için aylarca yol gidilmiş ve bunun için çok uyuk çabalar harcanmıştır.İşte elinizdeki bu Zübdetü'l Buhari'de Sahih-i Buhari'den seçilmiş 1527 hadistir.
Böyle bir esen Arapçadan Türkçeye aktarmayı nasip ettiği için Allah'a amdu senalar olsun. Rabbim ahiret azığı kılsın. Okuyan kişilere ise öğrenme, yaşama, hıfz etme ve anlatmayı nasip etsin. Amin.
İÇİNDEKİLER
GİRİŞ
MUKADDİME
VAHYİN BAŞLANGICI KİTABI
İMAN KİTABI
Hayâ Babı
ILIM KİTABI
ABDEST ALMA KİTABI
GUSÜL KİTABI
HAYIZ KİTABI
TEYEMMÜM KİTABI
NAMAZ KİTABI
NAMAZ VAKİTLERİ KİTABI
EZAN KİTABI
CUMA NAMAZI KİTABI
KORKU NAMAZI KİTABI
IKI BAYRAM NAMAZI KİTABI
VİTİR NAMAZI KİTABI
YAĞMUR DUASI KİTABI
KÜSÛF (GÜNEŞ TUTULMASI) KİTABI
NAMAZI KISALTARAK KILMAK KİTABI
TEHECCÜD (GECE NAMAZI KİTABI
MEKKE DEKİ (MESCİD-İ HARAM) VE MEDİNE'DEKİ
(MESCİD-İ NEBEVİ’DE) KILINAN NAMAZIN FAZİLETİ KİTABI
NAMAZDA YAPILAN AMELLER KİTABI
SEHV (NAMAZDA UNUTUP YANILMA) KİTABI
CENAZELER KİTABI
ZEKAT KİTABI
HACC KİT ve Acirc;BI
UMRE KİTABI
İHRAMA GİRDİKTEN SONRA MEN EDİLEN KİŞİ VE CEZASI
İHRAMLININ AVLANMASININ CEZASI KİTABI
MEDİNE'NİN FAZİLETLERİ KİTABI
ORUÇ TUTMAK KİTABI
KADİR GECESİNİN FAZİLETİ KİTABI
İTİK ve Acirc;F KİTABI
ALIŞ-VERİŞ KİTABI
KİT ve Acirc;BUS-SELEM
KİTABUŞ-ŞUF’A
KİTABUL-ICARE
KİTABUL-HAVALAT
KİTABUL-KEF ve Acirc;LE
KİTABUL-VEKALET
KİTABUL-MUZARAA
(EKİNCİLİK YAPMANIN HÜKÜMLERİ KİTABI)
KİTABU’L-MUSAKAAT (Meyve Ağaçlarını Sulayıp Tımar Etmek Üzere
Yapılan Ortaklık Akdi Kitabı)
BORÇ ALMA, BORCUN ÖDENMESİ, HACR VE İFLAS KİT ve Acirc;BI
KİT ve Acirc;BUL-HUSÛM ve Acirc;T
(HUKUKİ ÇEKİŞMELER KİTABI)
BULUNTU EŞYALARIN HÜKÜMLERİ KİTABI
ZULÜMLER VE GASB KİT ve Acirc;BI
ORTAKLIK KİTABI
REHİN KİTABI
KÖLEYİ HÜRRİYETE KAVUŞTURMA, AZAD ETME KİT ve Acirc;BI
YAZIŞMA KİTABI
HİBE, FAZİLETİ VE HİBEYE TEŞVİK KİTABI
ŞEHADETLER KİTABI
İFK-İFTİRA BAHSİ
SULH KİTABI
ŞARTLAR KİT ve Acirc;BI
VASİYETLER KİTABI
KİTABU'L-CİHAD VE’S-SİYER
CCihâd ve Sîretler Kitabı)
CİZYE KİTABI
bed’ül-halk
(Allah'ın Mahlukları İlk Yaratılışı Kitabı)
KİT ve Acirc;BU’L-ENBİY ve Acirc;
(Peygamberlerin Haberleri Kitabı)
İSRAİL OĞULLARI BAHSİ
kİtabul-menâKİB
ALLAH RASÛLÜ SALLALLAHU ALEYHİ VE SELLEMİN SAHABELERİNİN
FAZİLETLERİ KİTABI
ENSAR'IN MENKIBELERİ KİT ve Acirc;BI
ALLAH RASÛLÜ’NÜN SAVAŞLARI KİTABI
Uhud Savaşı
KİTABUT-TEFSİR
NİK ve Acirc;H KİTABI
KİTABUT-TALAK
KİTABU'N-NAFAKAT.
KİT ve Acirc;BUL-ET’İME
KİTABUL-AKÎKA
KİTABUZ-ZEB ve Acirc;İH VES-SAYD
kİtâbul-eşrîbe
KİTABUL-MERDA
KİT ve Acirc;BUT-TIP.
KİT ve Acirc;BU’L-LİB ve Acirc;S
KİTABU’L-EDEB
KİT ve Acirc;BU’L-İSTİ’Z ve Acirc;N
KİTABUD-DAAVAT
K1TABUR-R1KAK
KADER KİT ve Acirc;BI
YEMİNLER VE ADAKLAR KİT ve Acirc;BI
KİTABUL-FER ve Acirc;İZ
KİTABUL-HUDUD
KITABUD-DIYAT.
MÜRTEDLERİN VE HAKKA KARŞI İNAT EDEN K ve Acirc;FİRLERİN TÖVBE
ETMELERİNİ İSTEMEK, ONLARLA SAVAŞMAK KİT ve Acirc;BI
KİTABUT-TA’BİR
KİTABUL-FİTEN
KİTABUL-AHK ve Acirc;M
KİTABUT-TEMENNÎ
KİTABU AHB ve Acirc;RİL- ve Acirc;H ve Acirc;D
KİT ve Acirc;BUT-TEVHÎD
Allah Azze ve Celle’nin Şu Kavli

ZÜBDETÜ'L BUHARİ

cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR
Çerez Kullanımı

Wir verwenden Cookies, um Inhalte und Anzeigen zu personalisieren, Funktionen für soziale Medien anbieten zu können und die Zugriffe auf unserer Website zu analysieren. Außerdem geben wir Informationen zu Ihrer Verwendung unserer Website an unsere Partner für soziale Medien, Werbung und Analysen weiter. Unsere Partner führen diese Informationen möglicherweise mit weiteren Daten zusammen, die Sie ihnen bereit gestellt haben oder die sie im Rahmen Ihrer Nutzung der Dienste gesammelt haben. Ihre Einwilligung zur Cookie-Nutzung können Sie jederzeit wieder in der Datenschutzerklärung widerrufen.